Ülkemizdeki sayıları 60 bini aşan elektrikli araçların, 2024 yılında ikinci el pazarındaki payını da önemli biçimde büyüteceği, yeni yılda satışa sunulacak yeni modellerle birlikte ikinci ele düşen elektrikli araç sayısında ciddi bir artış beklentisi olduğu belirtiliyor. 

Elektrikli araçların bu yıl ülkemizde daha popüler hale geleceği sektör temsilcileri tarafından öngörülürken, ikinci ele düşen elektrikli araç sayısında da ciddi bir artış bekleniyor. Ancak sayıları her geçen gün artan ikinci el elektrikli araçları satın alırken, tüketicilerin dikkat etmesi gereken bir dizi unsur bulunuyor.

“Ekspertize gelen elektrikli sayısı artmaya başladı” 

İkinci el araç pazarında ortalama 3 bin 500 elektrikli aracın var olduğunu hatırlatan Pilot Garage Genel Koordinatörü Cihan Emre, ekspertize gelen elektrikli araç sayısında artış gördüklerini ve bu araçlara uygun teknik ekipman ile eğitim süreçlerini hızlandırdıklarını belirtirken, tüketicileri de uyardı. Emre “Bu yıl ikinci el elektrikli araç sayımız rahatlıkla 10 bini bulacaktır. Önemli olan, tüketicilerimiz nelere dikkat etmeli? Elektrikli motorlar, piller, çok pahalı ekipmanlar ve değişimi aracın yarı bedelini bulabiliyor. Kaza geçmişi var mı, varsa doğru onarılmış mı, batarya alttan darbe almış mı? Uzman gözüyle hepsinin kontrolünü tavsiye ediyoruz.” dedi.

Kilometre ile pil sağlığı tespiti yapılmalı

Özel elektronik tespit cihazları ile elektrikli araçların kilometre tespitinin yapıldığını ve yapılan kilometreyle, ilk günden bu yana gerçekleştirilen şarjın birbirini tutup tutmadığına bakıldığını da söyleyen Emre, ayrıca "Şarj ömrü tıpkı telefonlarda olduğu gibi zaman içerisinde kısalır. Çok kilometre yapmış bir elektrikli aracın otomatikman pil sağlığı da düşer. Pilin değişiminde maliyet yüksek. Bu yüzden elektrikli araçların da ekspertiz işlemlerini önemsiyoruz. Diğer yandan elektrikli motorların soğutma sisteminde kaçaklar olması da büyük sorunlara yol açıyor, bu kaçaklara da bakılmalı.” uyarısında bulundu.

Radarlara ve lidarlara dikkat

Elektrikli araçların deneysel bir yönü de olduğunu, birçok adaptif güvenlik sistemiyle donatılabildiğini ileten Emre, bu sistemlerin kazalarda zarar görebildiğini söyledi ve "Otonom, yarı otonom sürüş sistemleri gibi birçok radar ve lidar kullanan gelişmiş sistemler hasar sonrası doğru tamirat ve kalibrasyona ihtiyaç duyar. Bu donanımlar doğru çalışmadığı takdirde yeni kazalara davetiye çıkar. Kontrol listesinde mutlak olmalı.” ifadelerini kullandı.