Yükselen sıfır kilometre araç fiyatları, ikinci el piyasasında cazip fırsatlar doğuruyor.

2024 yılı itibarıyla otomobil piyasasında dikkat çeken bir gelişme yaşanıyor: Sıfır kilometre araç fiyatları hızla yükselirken, ikinci el araç fiyatları nispeten stabil seyrediyor. Bu durum, araç almak isteyen tüketiciler için ilgi çekici alternatiflerin ortaya çıkmasına neden oldu. Sıfır kilometre araçlarla ikinci el araç arasındaki fiyat makası ise giderek açılıyor. Bu fark, kullanıcıların tercihlerinde yeni bir döneme işaret ediyor.

Sıfır Araçlar, Ekonomik Zorluklarla Karşı Karşıya

Sıfır kilometre araç fiyatlarının yükselmesinin başlıca nedenlerinden biri, düşük faiz politikası döneminde yaşanan “talep enflasyonu” olarak gösteriliyor. LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, bu dönemde otomobil piyasasında görülen dengesiz fiyat artışlarını şu şekilde açıklıyor:

"2020-2023 yılları arasında ekonomik canlanma ve düşük faiz oranlarıyla birlikte, araç almak isteyenlerin sayısı önemli ölçüde arttı. Bu dönemde, ihtiyaç duymayan pek çok kişi de otomobil satın aldı. Ancak bu artan talep, çip ve tedarik krizleri ile birleşince, sıfır araç fiyatları inanılmaz derecede yükseldi. Stokçuluk faaliyetleri ve tedarik zinciri problemleri de bu artışı tetikledi. Ardından, sıkı para politikaları ve faiz oranlarındaki artış ile bu 'balon' patladı. GSR2 regülasyonu doğrultusunda yapılan yeni düzenlemelerle birlikte, sıfır kilometre araçların fiyatları donanım, teknoloji maliyetleri ve döviz kuru ile birlikte çok daha yüksek seviyelere geldi."

İkinci El Araçlar Cazip Alternatifler Sunuyor

Selçuk Nazik'in ifadelerine göre, sıfır araç fiyatlarının yüksekliği, ikinci el otomobil pazarında büyük bir fırsat doğurmuş durumda. "Bugün geldiğimiz noktada, Hyundai Bayon fiyatına Range Rover Evoque, Renault Clio fiyatına BMW 118i, Fiat Egea fiyatına Mercedes CLA, Toyota Corolla fiyatına ise Audi A5 almak mümkün hale geldi" diyen Nazik, ikinci el araçların, özellikle lüks otomobil meraklıları için cazip bir alternatif sunduğunu belirtiyor.

Değer Kaybını Belirleyen Ana Unsur: Vergi Dilimi

Otomobil piyasasında değeri en çok etkilenen modeller ise elektrikli araçlar. LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, elektrikli araçlarda değer kaybını belirleyen en önemli faktörün vergi dilimi olduğunu vurguluyor.

"Tesla Model Y gibi doğrudan elektrikli araçlar, vergi avantajları sayesinde çok daha az değer kaybediyor. Örneğin, Tesla Model Y Standart Range, yüzde 10'luk vergi diliminde yer aldığı için ikinci elde yüzde 3 değer kazanmış durumda. Oysa aynı modelin yüzde 50’lik ÖTV dilimindeki Long Range versiyonu, yüzde 14 değer kaybetmiş. İçten yanmalı motoru olmayan araçlar, düşük vergi dilimi sayesinde ikinci elde çok daha az değer kaybederken, yüksek vergi diliminde yer alan içten yanmalı motorlu araçlar daha hızlı bir şekilde değer kaybediyor."

Elektrikli Araçlar Piyasayı Yeniden Şekillendiriyor

Elektrikli araçlar, özellikle düşük vergi diliminde satın alındıklarında daha az değer kaybediyor. Bu, Tesla, Togg gibi modellerin sıfır fiyatlarının yüksek olmasına rağmen ikinci el piyasasında daha stabil kalmalarını sağlıyor. Öte yandan, içten yanmalı motorlara sahip elektrikli araçların değer kaybı, vergi diliminin yüksek olması nedeniyle daha hızlı olabiliyor. Bu durum, otomobil pazarını yeniden şekillendiren önemli bir etken olarak öne çıkıyor.

Sıfır ve İkinci El Fiyatları Arasında Denge Kuruluyor

Özetle, sıfır kilometre araç fiyatlarının yükselmesi, ikinci el piyasasında bir çeşit fırsat sunuyor. Ancak, fiyat farkının açılması sadece sıfır araç almayı planlayanlar için değil, aynı zamanda lüks araç almak isteyenler için de yeni fırsatlar yaratıyor. Ayrıca, vergi dilimi ve tedarik zinciri gibi faktörler, otomobil alıcıları için önemli birer kriter haline gelmiş durumda. Uzmanlar, otomobil alırken, bu unsurları göz önünde bulundurmanın alıcıların lehine olacağını belirtiyor.