Mercedes-Benz'in ürün gamının tepe noktasındaki modeli S-Serisi yenilendi. Nesil değişimi ile hem dış hem de iç mekanda önemli değişiklikler yaşayan otomobil, Mercedes Benz için satış rakamları ile de ayrı bir önem sahip.

Yaklaşık 70 yıldır yollarda olan S-Serisi, pazara sürüldüğü 1951 yılından bu yana tüm dünyada 4 milyon adedin üzerinde satıldı. Üretim hayatı sona eren son nesil S-Serisi sedan modelinden ise bugüne kadar toplam 500 bin adet satıldığı kaydedildi.

Yeni S Serisi'nin değişen tasarım özelliklerinin yanı sıra, öncelikle barındırdığı teknolojilere bakmakta fayda var. Öyle ki, Alman üretici en son teknolojik birikimini S Serisi üzerinden rakiplerine göstermiş durumda.Bu kapsamda, sürüş destek sistemlerine entegre edilen ve uyarıları görsel olarak da destekleyen aktif ambiyans aydınlatması, daha kısa dönüş turu sağlayan arka aks yönlendirme sistemi, arka yolcu hava yastıkları, yan güvenlik sistemi, olası bir yandan çarpma durumunda aracı yükselten süspansiyon sistemi gibi özellikler S Serisi'nin öne çıkan yeniliklerini oluşturuyor.

OTONOM SÜRÜŞ TEKNOLOJİSİ 

Yeni S Serisi'nin bir diğer yeni özelliğini ise, otonom sürüş teknolojisi oluşturuyor. Seviye 3 otonom sürüşe elverişli olan aracın, 2021 yılının ikinci yarısından itibaren, Almanya’daki otobanların uygun bölümlerinde yoğun trafik veya yoğun dur-kalk koşullarında ileri seviyede otonom sürüş yapması bekleniyor.

Yeni S-Serisi'nin kaputun altında ise ilk etapta farklı güç seviyelerine sahip sıralı altı silindirli benzinli ve dizel motorların yer alacağı bildirildi.

Entegre Marş Jeneratörü’ne (ISG) ve 48 Volt beslemeye sahip bir V8 motorun da kısa bir süre sonra ürün gamına dahil edileceği açıklanırken, 2021 yılında ise yaklaşık 100 km tamamen elektrikli sürüş menziline sahip bir şarj edilebilir hibrit versiyonun ürün gamını tamamlayacağı bilgisi verildi.