Sıcaklarda araç hararetine dikkat

Araçların sağlıklı bir sürüş sunabilmesinde, özellikle motorun düzgün çalışması büyük önem taşıyor. Motorun sorunsuz çalışabilmesi içinse birçok etken bulunuyor. Bunların başında da motorun performansını doğrudan etkileyen soğutma sıvısı yer alıyor.

 

 

Araç sağlığını doğrudan etkileyen soğutma sıvısı ile ilgili bilinmesi gereken birçok farklı nokta bulunuyor. Bunlardan biri de soğutma sıvısının neden azaldığı ve bu duruma karşı neler yapılması gerektiği; soğutma sıvısının azalmasında birden fazla etken rol alabiliyor. Sıvının yer aldığı motor elemanlarında meydana gelebilecek kaçaklar, aracın yüksek hararet yapması, hazneden suyun taşması ya da komple yanması soğutma sıvısının azalmasına yol açıyor.

Bu durumla karşı karşıya kalınması halinde; plastik ya da kauçuk olan soğutma sistemi borularının kontrol edilmesi, suyu soğutma işlevine sahip olan radyatörün sorunsuz çalışıp çalışmadığına bakılması, fazla hararet sonucu yanma yapma ihtimali olan kapak contası ve aşınma ihtimaline karşın su deposu kapağının da incelenmesi gerekiyor. ‘Motor soğutma sıvısı neden eksilir?’ sorusunun bir diğer cevabı da motor bloğu tapalarının yıpranması olabiliyor. Araç bakım sıvılarında 170 yıllık uzmanlığa sahip olan Motul, bugünlerde aşırı sıcaklarla mücadele etmek zorunda kalan otomobillerde hararete karşı en iyi çözümün doğru soğutma sıvısı seçimi olduğuna dikkat çekti. 

 

“SOĞUTMA SIVISI EKSİLMESİ GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN HASARLAR BIRAKABİLİR”

 

 

Araçta soğutma sıvısının eksik olması, aracın soğutma işlemini gerçekleştirememesi, motorun olması gereken ısının altında ya da üstünde çalışmasına sebep oluyor.  Araç sahipleri için önemli uyarılarda bulunan Motul Türkiye Satış Direktörü Kerem Oyılmaz, “Motor sisteminin olmazsa olmazı soğutma sıvısının eksik olması durumunda kışın çok soğuklarda donma meydana gelirken yaz aylarında da araç hararet yapabilir. Araç sürücülerinin bu konuda çok dikkatli davranmaları gerekiyor.

 

Aracın hararet yapması durumunda, sürücüler seyir halindeki araçlarını kenara çekip önce motorun soğumasını beklemeliler. Soğumayı hızlandırmak için kaput açılabilir ve kalorifer çalıştırılırsa motor bölümündeki aşırı sıcak hava daha hızlı tahliye edilmiş olur. Çünkü motor soğumadan soğutma sıvısı kabı açılmaya çalışılırsa, içerisindeki sıvı 100 derecenin üstünde olması halinde patlama meydana gelebilir. Araç soğuduktan sonra, soğutma sıvısı bölümüne yüzde 50 saf su, yüzde 50 antifriz özelliğine sahip sıvı eklenmesi gerekiyor. Motor, soğutma sıvısını devir daim ettikten sonra, araç çalıştırılmalı ve hararet seviyesinde bir yükselme olmaması halinde araç sahipleri araçlarını kullanmaya devam edebilir.” şeklinde konuştu. 

 

“ARACA UYGUN VE HER KOŞULA DAYANIKLI SOĞUTMA SIVISI KULLANIMI ÖNERİYORUZ”

 

 

Soğutma sıvısının içeriği ile ilgili eklemeler de yapan Oyılmaz, “Soğutma sıvısı bölümüne yüzde 50 saf su, yüzde 50 antifriz konulması önemli bir nokta. Elbette bu durum konsantre ürünlerde geçerli, örneğin Motul olarak su eklemesine gereksinim duymaksınız direkt kullanılabilecek Auto Cool ürünlerimiz de mevcut. Öte yandan soğutma suyuna ekleme yapıldığında farklı türde bir antifriz eklemesi yapılmamalı. Yani organik antifriz kullanılıyorsa organik, hibrit antifriz kullanılıyorsa hibrit antifriz eklemesi yapılmalı.

Sadece su konulmasını katiyen önermiyoruz. Çünkü antifriz özellikli soğutma sıvısı ile su kıyaslandığında, saf su 102 derecede kaynarken soğutma için geliştirilen özel sıvı 168 derecede kaynıyor. Bu da daha zorlu koşullarda dayanıklılığı ve performansı artırır. Araç sahiplerinin antifriz özellikli soğutma sıvısı seçiminde de oldukça dikkatli olmasını öneriyoruz. Tercih yapılırken aracın hangi şartlarda ve ne sıklıkla kullanıldığı göz önünde bulundurulmalı ve üreticinin onayını alan, dayanıklı ürünler kullanılmalı. Biz Motul olarak, her tüketici alışkanlığına ve her araca yönelik antifriz özellikli soğutma sıvısı sunuyoruz. Auto Cool serimiz hem uzun ömürlü hem de kolay kullanım sağlıyor.” dedi.