Yeni EcoSport tam anlamıyla bir SUV ve kesinlikle bir dayanıklılık duygusu uyandırıyor. Keskin hatları ve zarif, modern görünümü bu arabayı şık ve sofistike hale getirerek gittiği her yerde fark yaratıyor.

Tolga POLAT

Ford ürün gamını yenilerken modaya uygun olarak SUV’lara ağırlık veriyor. Markanın en küçük SUV’u EcoSport da ülkemizde satışa sunuldu ve 1.0 litrelik EcoBoost motoruyla bu haftaki yol arkadaşımız oldu.

Aslında EcoSport, Ford’un yeni bir otomobili değil. 2003 senesinden beri yollarda olan EcoSport, bir MPV olarak dünyaya geldi. Fakat Ford’un genlerinde olan sürüş keyfini verememesi hep eleştiri konusu olmuştu. İkinci nesil EcoSport ise 2012 yılında yollara çıktı, 2017 yılında ise kapsamlı bir makyajdan geçirilerek MPV’likten SUV’luğa adım attı. Makyajlı EcoSport ülkemizde de satışa sunuldu. 1.5 litre dizel ve 1.0 litre EcoBoost motorlarla satılan EcoSport, otomatik şanzımanı benzinli seçenekte sunuyor.

Tasarıma geçersek EcoSport’da hâlâ MPV izlerini görüyoruz. Önden bakıldığında yeni nesil Fiesta ile oldukça benzeyen EcoSport, arkada özgün bir tasarıma sahip. Kabinde ise yeni nesil Fiesta ile hemen hemen aynı.

Test aracımızın kaputunun altında 998 litrelik üç silindirli 125 HP güç üreten motor yer alıyordu. 170 Nm tork üreten bu motor, gücünü altı ileri otomatik şanzıman ile yola aktarıyor. Hızlanma konusunda sorun yaşamayan EcoSport, sakin kullanıldığında tutumlu da olmayı başarıyor. Ortalama 5.8 lt/100 km’lik tüketim değeri sunan EcoSport ile yaklaşık 350 kilometre yol yaptım ve karma tüketimde 8.3 lt/100 km’lik bir ortalamaya ulaştım. Şanzıman daha çok konfora önem veriyor ve serilik konusunda çift kavrama kullanan rakiplerinden geri kalıyor.

Ford EcoSport, ön tarafta bir B segment SUV standartlarında yaşam alanı sunuyor. Arka tarafta ise üç yetişkinin yolculuk etmesi biraz zor olabilir. Eşya gözleri bakımından cömert olan EcoSport, 356 litrelik bir bagaja sahip. Rakiplerinden Seat Arona 400 litre, Hyundai Kona ise 361 litrelik bir hacim sunuyor. EcoSport’un rakiplerinden ayıran en büyük farkı ise yana doğru açılan bagaj kapağı oluyor. Sağ stop grubunun içine saklanan bagaj kapağı aynı buzdolabı kapakları gibi açılıyor. Biraz ağır olan bagaj kapağı, yükleme konusunda ise rakiplerine göre daha iyi bir genişlik sunuyor.

Kabinde malzeme kalitesi bu sınıf standartlarının üstünde. Yumuşak kaplamalara konsolda bolca yer verilmiş. Kullanılan düğmelerin kalitesi de sınıf standartlarını karşılıyor. Donanım olarak da zengin bir liste var. Ülkemizde sadece ST-Line paketiyle satılan EcoSport’ta, LED gündüz farları, 18 inç alaşım jantlar, spor süspansiyon, sürücü diz havayastığı, yokuş kalkış desteği, hız sabitleme sistemi, anahtarsız çalıştırma, otomatik klima, ısıtmalı ön koltuklar ve 8.0 inç dokunmatik ekran standart olarak sunuluyor.

MOTOR VE PERFORMANS

Yeni Ecosport kaputunun altında 1.0 lt 125 HP güç üreten benzinli bir motora sahipti. 170 Nm tork sunan 1.0 lt’lik ecoboost motor küçük hacimli motor seçenekler arasında kesinlikle en iyilerden biri. 6 ileri oranlı otomatik şanzıman seçeneği ile kombine edilmiş.

Fabrika verilerine göre, ortalama 5.8 lt/100 km litre yakıt tüketimi mevcut. Ancak testimiz boyunca sakin bir kullanımda elde ettiğimiz ortalama değer 7.3 litre oldu. Bunu yoğun İstanbul trafiği dışında yaptığımızın da altını çizmek lâzım. Yine fabrika verilerine göre aracın son hızı 180 km/s ve 0-100 km/s hızlanmasını da 11.6 saniyede tamamlıyor. 1477 kg ağırlığında olan Ford EcoSport’un performansı yeterli. 

Gerekli olan yol hız ortalamalarını zorlanmadan ve ani hızlanma isteklerini şanzımanın başarılı çalışma karakteriyle karşılıyor. Yol tutuş özellikleri konusunda Ford markasının güven veren yapısını taşıyor. Yola sağlam basarken, izinden ayrılma niyeti gözükmüyor. Süspansiyon sistemi biraz sert olsa da yaşama alanındaki konforu tahmin edilenden daha az etkiliyor. Ecosport’un dezavantajlı olduğu nokta fiyat etiketi. Rakiplerine oranla biraz yüksek olan etiketi daha uygun seçeneklere sahip olması alınabilirliği noktasına tercihi arttıracaktır.